Yalnızlık (Live)

[1. Bölüm]
Vurmuyor yüzüne eskisi gibi sanki
Güneşin ısıtmıyor içini
Gelmiyor içinden uzatmak ellerini
Ellerin tutamıyor bir kalbi

[2. Bölüm]
Bir kâğıt, bir kalem, bir yanmış, bir sönmüş, bir bitmiş sigara
Hayatın bu...
Sökülmüş, atılmış, kırılmış, dökülmüş hep paramparça
Yolun sonu bu...

[Nakarat]
Yalnızlık (yalnızlık), saklandığın o küçük delikte buluyor seni
Yalnızlık (yalnızlık), seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni
Yalnızlık (yalnızlık), sıkıştığın o küçük evinde vuruyor seni
Yalnızlık (yalnızlık); öldürüyor seni, öldürüyor beni
Yalnızlık, saklandığın o küçük delikte buluyor seni
Yalnızlık, yalnızlık, yalnızlık, seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni
Yalnızlık (yalnızlık), sıkıştığın o küçük evinde vuruyor seni
Yalnızlık (yalnızlık); öldürüyor seni, öldürüyor beni
Yalnızlık (yalnızlık), saklandığın o küçük delikte buluyor seni
Yalnızlık (yalnızlık), seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni
Yalnızlık (yalnızlık), sıkıştığın o küçük evinde vuruyor seni
Yalnızlık (yalnızlık); öldürüyor seni, öldürüyor beni
Yalnızlık, saklandığın o küçük delikte buluyor seni
Yalnızlık, seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni
Yalnızlık (yalnızlık), sıkıştığın o küçük evinde vuruyor seni
Yalnızlık (yalnızlık); öldürüyor seni, öldürüyor beni
Yalnızlık (yalnızlık); öldürüyor seni, öldürüyor beni