Firavun Ayrılıklar

Yalvar aklım ben aylakçı düşlere girişmem diye..dudaklarımda diken..etten ipliklerini sök hatrının..
Kendi imzasının taklitlerini gör..fettan konuşmalardaki bi' yalancının..
Boşan kelamlarım, elimde kırnap kesiklerin sen uç..gözüm buçuk görüşte bütün çocukluğu..
Gocuk giyer zaman güder hayatı..annem beyaz saçına kordeladır o kayıpların..
Kucakta yandın..kıymetlerimin kaburgasını ben yaktım..
Günahı yok..çile biriktiren avcuna bağışım..
Sevgi hırsızlarına karşı aşkın kepengini indir bayım..
Yüzümde gömülü sahte dudağa duyarlı bir mayın..
Gör oğlum ben 18 adımda yaklaşık 30 basamak çıktım..
Bırak beni, içim burada kalmak ister..olduğu kadarı burada olmama yeter..
Keder tersanesinde alevden gemiler inşa eder..
Jilet karanlığını dilinde çeviren usta derbeder ve kim ne der ki..
Kanla sıvalı bir duaya amin eklesem..ufukta gölge büyüten korkularımı ezsem..
Her haykırışta bi' bandrollü ilişkiyi def etsem..elzemim cevap ver hep meraktayım kim ne der ben ölsem..
Iyi becerdim bu devrik duyguyu saç dibinde ürpertmeyi..
Dinik bi' terk sancısı ve yaşım dilek ağaçlarında eskidi..
Yanıldım, fakat ben asla pişman olmadım..
Firavun ayrılık bana bir seferde bin hasret taşıttı yılmadım..