[Verse 1: Grejuva]
Bu kalabalık ne anlatıyor?
Ve o kelimelerin labirenti arasında kayboluyor
Sekizinci notadan sesin vurursa kulağıma bu sabah
Yedi notanın tüm renkleri kahroluyor
Adımı düzgün harflerle yazdığımda buraya
O kadar yabancı ki bana sanki bedenimden başka dünya
Bu maske benimse o surat kimin?
Şimdi siz kimsiniz? Söyleyin ve söyleyin ben kimim şimdi
Beni bu hücreye hapsetmen o kadar güzel oldu ki şimdi
Her yerde suratı var hem elimdeyken maskesi
Bundan uzun yıllar önce söylemişti gerçeği
Sadece biraz sessizlik ve yalnız olmak yeterli
Görmek için ve bilmek için
Bu nefese yerçekimini şırınga eden o piçi!
Bastığın yerin mahsulü ansız ego tatminiyken zincirlerimi kırın
Mahpusluk bu kadar yeterli
[Nakarat]
Durmadan koş akşam yasak kent ve dağlara
Kucak aç bi' rüzgarca dağınık elvedalara
Zamanı geldiğinde yükselir semalara
Yok oluş baygını şehrim tapar binalara
[Verse 2: Sorgu]
Gel bugün gerdim ipleri kaçıncı kattayım
Kaçıncı kattayım ben
Hayattayım hala ne ala!
Her şeyin buna değer olduğu yalanı mübalağa
Çekince gözlerinden en ödüllü filmimi
O zaman anlamıştım denizlerin rengini
Kestim kendi yollarımı ve tükendi serüvenim
Bi' gün bi' adım atarım gelirse güvenim
Akşam her surat karanlık gündüzün bi' farkı yok
Sahtekâr bi' gülümseme ben yalanım diye bağ'rıyor
Kızılca kıyametler kopan yeryüzü ağlıyor
Milyarlar hiç görülmemiş bi' güneşi çağ'rıyor
Bu masaldaki bi' yasak kent merak ettiğin
Okurken içinde olduğunu bilmediğin bi' paradoks
Vapurlar filan yok orda varsa da içi boş
Bi baktım ordayım soludum şimdi içim hoş
[Nakarat]
Durmadan koş akşam yasak kent ve dağlara
Kucak aç bi' rüzgarca dağınık elvedalara
Zamanı geldiğinde yükselir semalara
Yok oluş baygını şehrim tapar binalara