[Verse 1]
Tok karnına 5 öğün sen, "do" ve "re" muhteşem
Beni intihara sürükleyen melodilerden şuh neşem
Benimle ölmek için cesaret ister
Durma ölüme yaklaş
Aynı şeysiniz nasılsa, ruh ve sen
Beyaza siyah sen düşünce şarkı olur bilir misin?
KardanAdam a.k.a kaysın bi miktar bilinçlisi
Seni hatırlamak için kaleme kâğıda girişmişim
Duman sanırım hatta sihrin tüm görüntü grimsi
Soğuk bi yer
Ölüm notası, günüm boşasın, içim boşalır
Yazdıklarımı anlayan biri olmadığı için boşadır
Boşa mı?
Bu yüzden mi hiç tâkâtim olmadığı hâlde zor da olsa, tükensem de karanlığına koşarım
Bugün gittin peki yarın?
Yarın pazar ben evdeyim
Bugün gittin de peki yarın, neden unuttun dönmeyi?
Bi kazma bi kürek bulup beni kalbine gömmedin ya
Ne yapayım ben şimdi sen olup hemen ardından ölmeyip?
Sanırım anlamıyosun ya da ben yetersizim
Yok saydığım her gün içten içe fetheder bizi
Ben gittikçe uzaklaşıyorum tarihe tezat
Ona en yakın olandır tüm kulların en kedersizi
Beni tercüme edemez sana kulların en edeplisi
İçimde var olduğunu biliyosun da acaba ne denlisin?
Gel artık
Ve karşılığında sana benim olmayan her ne varsa istediğin, var kılayım ne dersin?
Kaldır yıkıntıları beni kurtarıp, boğarak öldür
Acele et zamanım az, birazdan dolacak ömrüm
Sana yazacak elbet bir şeyler bulacağım
Çünkü yazılan her satır aslında bir sonrakine öncü
Kısılıyor gözlerim
Kaçarı yok, mutsuzum özledim
Ben bi boğaz farkı uzaktayken kapalı gözlerin
Bu adam her gün ölmek için kendine söz verir
Ama sen uyuyosun rahatsın hem de üstünde gözleri
Aç karnına alınır olsam açlıktan ölürdüm
Açlıktan ölürsem anneciğim beni dünyadan görür mü?
Dünya burdan mavi, yeşil, beyaz, siyah, kahverengi, kırmızı, "sen sarısı" peki ya benim görüntüm?
Siyaha beyaz sen düşünce güneş doğar gökyüzüne
Beyazlığının huzurunda bol bulutlu gökyüzüne
Bozulabilir ruh sağlığım beni mutlu et öylesine
Ölesiye, öldüresiye gül yüzüme gül yüzünle
Düşündürüyor olma fikri bile yeterli aklına
Senin değil de olmayışının benim üstümde hakkı var
Kucakladığım yeni bi sabahın buğusu camıma yağmuru
Yağmur da senin onu ne kadar sevdiğini getirdi aklıma
Yağıyor işte başka birinin gözlerinden üstüne
Birbirine aşık iki damla da dudaklarıma düştüler
Az evvel her binanın her tuğlası çatladı
İnanamazsın biri de kalbimin üstüne düştü, gel!
Kaldır yıkıntıları gözlerinle gör bu gerçeği
Altı aylık hayat hikâyesiyle aynı serçenin
Şimdilik yokum, hiçbir rüyanda
Bir anda, belki bugün belki bu haftasonunda sendeyim
Ben hep eksik kaldım sana, sen hep aynı sendin
Sana olan inancım beni çaresizlik yayına gerdi
Sana olmayan inancımın bir şeyler anlatmak derdi
Bir kez iç çek git; ama önce yanıma gel bi. (Off!)
İstanbul sana yurttan ibaret, bazen de karşı yaka
Köprüler yıkılsın bir gün ve sen de karşıda kal
Ne sen yanıma düş bir daha
Ne de elime paslı tokan düşsün
Kocan olacak bir kadından güçsüz
Onunla sevişiyorsun, yüzüme yalan desen de
Beni hafife alamazsın eğer aşk üstünden geçense
Osmanlı toprağında çocukluğumu yaşadım
Farkım yok bu yüzden Sahra Çölü'nün kumlarında gezenden
Ne sen gel, ne de seninle keder, elem gelsin!
Aşk diye bir başkasına utanç veren densiz
Senin olamam derken bal damlatan ağzın
Şimdi aynı soruyu tekrar soruyo niçin hâlâ bensin?
Şu yüzden hâlâ senim; Seninle sırrımız var
Sen gibi bahsetmiyorum herkese sırrımızdan
Bir gün akacak toprağına ömrümün hırsızı kan
O gün boğulacak gençliğim şeftali kırmızında
Şeftali Kırmızısı was written by Canfeza.
Canfeza released Şeftali Kırmızısı on Tue Jul 05 2011.