Da Poet
Da Poet & Saian
Da Poet
Da Poet & Raziel Nisroc
Da Poet
Da Poet
Da Poet & MT (TUR)
Da Poet
Da Poet & Emre Baransel
Da Poet
Da Poet & Echo (TUR) & GMC (TUR)
Da Poet
Da Poet & Patron & Saian
Da Poet
["Namümkün" için şarkı sözleri]
[Giriş]
Ye-yah, ya
Da Poet (Da Poet), Barış İçin Savaş (Barış İçin Savaş)
2006, yo
[Verse 1]
Ben rap'i duyduğum duyalı kulaklarım sükûtu unuttu
Gündüzüm, gecem buluştu; rap'ik bir oluşgu
Geçmişten fotoğraflar, gelecektense beklentiler
Şu an bi' beat çalar kulaklarımda, dilimde kelimeler
Şiirse acımasız ve umursamaz duyduklarını
Lakin ben susmadım; yazdım güldüğümü, ağladığımı
Gereksiz cümleler bulsun artık noktalarını
Poet sussun ve de sustursun bütün dogmalarını
Ben bütün ön yargılarımı kaygıyla askıya astım
Söylenmeyi bekleyen sözlerin mekânı oldu aklım
Lakin sabrım taşıp deliverir zırhımı
Bende rap var sende kahpe paranın sahte tılsımı
Ve de namümkün zamanı geriye çevirebilmek
Yoldaşım olsun dostum ve de bi' kuru ekmek
Namümkün servet, dünya malı; yok gerek
Emekçisiyim bu rap'in, Poet hürdür sonsuza dek (Aight)
[Ara]
Poet hürdür sonsuza dek
Poet hürdür sonsuza dek
Da Poet, yeah
Da Poet hürdür sonsuza dek
Yeah (Yeah), aah (Aah)
[Verse 2]
Yaz elin kendini "rap" denen şu ilimle
Gör haydi kendini "rap" denen şu filmde
Çok neden var, pes edecek lakin sulhum cenginde
Sultanın kelamı var mı ki benim dengimde?
Kendimi bulduğum bu rap, kendimi sunduğum bu rap tek silahım
Masmavi engin gökyüzünde ben kapkara bir gökkuşağı
Oligarşik sistematiğe karşı taktik geliştiren bu rap'ler
Hiyerarşik dökülürken yıkılır burada, bak, tek cümlemle (İç)
Ne kadar içten ve de ne kadar samimi yaptıklarının hepsi
Benim tanıdığım beş rap dinleyenden dördü MC
Gördü Da Poet, salla; hayallerdir yüzen balık
Artık sahte kankalıklarının ayaklarına döker kalıp
Önümde beliren tuzakların sahibi oldu bu kent
Geceler de sabahları olmayan kayıp birer labirent
Cenabet zebaniler bütün adımlarımı gözlerlerken
Kan damarlarımda gezen tüm umutlarım ölümü beklerlerken, yeah (Yeah)
[Çıkış]
Da Poet, Barış için Savaş, 2006
[?] Records, İstanbul
Yeah, yeah, bitch