[Verse 1]
Eksik olsun elli beş yaşımda pencerem
Çayını koydum or'da, yoktu fazla dem
Mesleğinden hazzı olmayan bir teğmen
Bugün de söylenirken donardı eldiven
Açıldı dükkan, yirmi yıldır açıyor zaten
Tek bir şey var ürün fiyatı değişen
Tüm çocukların kadar güzel otistik oğlun
Zorunlu bir okul var, uyandır oğlunu!
Yirmi beş yıl gezmedik şehir mi kaldı?
Ufak bir ilçenin meyhanesinde farka vardın
Her dudak mı çatlak? Seninkiler abarttı
Bugün de böyle bitti, akşam hep karartı
Dilinde peydah oldu yeni küfürler
Bir gram ziyanı yok, çekinme lütfen
Gel bu akşamın sonunda meymenet bul
Benim dışımda herkes haklı, hak'katen kabul
[Nakarat]
Hak'katen zıbardım, ne anlatılsa kandım
Bir eskimo’nun arka bahçesindeyim, rüyadayım
Böyle olsun istemezdim, söyle neyleyeyim?!
Kentin ormanındadır benim mesaim
Hak'katen zıbardım, ne anlatılsa kandım
Bir eskimo’nun arka bahçesindeyim, rüyadayım
Böyle olsun istemezdim, söyle neyleyeyim?!
Kentin ormanındadır benim mesaim
[Verse 2]
Aynı masa. Aynı arkadaşlar, aynı masa
Yine sarhoş ve yine aynı çorba
Huzuru bulduğun bir yer Lada Samara
Lacivert’in tonlarında bir şehri yağmala
Dertlidir nedense yerel radyolar
Şarkılar gelir geçer, zihnin hatırlar
Tüm kış aylarında bak Güvenpark'ta
Soğuğa küfrederken buzdan ilçeler kafamda
Saysan az değil, onca yıl devirdik
Sormamız günah değil: En beterdi hangisi?
İkibinsekiz öyle bir bela ki
Küfürle soluyordum demek baya bir kafi
Elli beş yaşında komşudan bir farkı olmamak
Mahalle bakkalında beş saat lakırdamak
Marifet ya sanki yazıyorsun da
Hatırlanacak hiçbir şey yok, zıbar rahatla
[Nakarat]
Hak'katen zıbardım, ne anlatılsa kandım
Bir eskimo’nun arka bahçesindeyim, rüyadayım
Böyle olsun istemezdim, söyle neyleyeyim?!
Kentin ormanındadır benim mesaim
Hak'katen zıbardım, ne anlatılsa kandım
Bir eskimo’nun arka bahçesindeyim, rüyadayım
Böyle olsun istemezdim, söyle neyleyeyim?!
Kentin ormanındadır benim mesaim