[Verse 1]
Gelip geçici zevkler
Durmadan değişen renkler
Damarlarındaki asit kanı zehirler katiller
Akıp giden nehirlere benzer günler
Dönüşü yoki çözüm değil sahte beklentiler
Zehirlerin satın aldıkların
On yaşındaki çocuk gibiydin kandın
Yapmacık dünyaya balıklama daldın
Çalmana sebep, vurmana sebep
Bırakmadan edep aldı senden
Ailen, bildiklerinden başka kimse senin için üzülmez
O gözler ağlamaz
Annenden başka kimsеnin yüreği dağlanmaz
Toplumlarda senin gibiler için ağlanmaz
Hiçsin, mutlu olduğunu sanma
Yaşayan bir ölüdеn pek bir farkın yok bokluk içindesin
İradesi tavana vuran yanlısı ama dur diyemeyen âcizsin
[Nakarat]
Dur diyen yok
Çünkü tozpembe bir yaşam
Dur demek değil, iradendir seni aşan
Uçan değil, yere batansın sen paşam
O senin damarlarında dolaşan bir yılan
Dur diyen yok
Çünkü tozpembe bir yaşam
Dur demek değil, iradendir seni aşan
Uçan değil, yere batansın sen paşam
O senin damarlarında dolaşan bir yılan
[Verse 2]
Dertlerin çözümü bir dumanda ya da bir şırıngada sanma
Kazanan, bu işi yapan, zehirleyen patrondan sorulmakta
Mariuna, crack, eroin, kimyasallar kıçını sattırır erkek adama
Yatak odandaki namusunu tattırır el âleme
Dostun sandığın maddeden uzak kaldığında
Seni bu duruma itenler kendi evlatlarını elletmezler
Yanlışı kendinde bilir senin gibi kerizler, zehirlenirler
Ailelerini soyarlar, zaten dur diyen yok
Dikkat et, bunlar yüzünden bu dünya oldu bok
Ok çıktı yaydan, çok can yakan, hep tok olan, gramlardan kolay kazanan
Kendi iradenle savaşı kazan, kazanda kaynayan hindi olma
"Dur" de, dur diyemeyenlere
[Nakarat]
Dur diyen yok
Çünkü tozpembe bir yaşam
Dur demek değil, iradendir seni aşan
Uçan değil, yere batansın sen paşam
O senin damarlarında dolaşan bir yılan
Dur diyen yok
Çünkü tozpembe bir yaşam
Dur demek değil, iradendir seni aşan
Uçan değil, yere batansın sen paşam
O senin damarlarında dolaşan bir yılan