Coğrafyam Bataklık

[Verse 1]
Akıbetini kararttığım bu gelecek
Ellerimle mahvettiğim hayatımın ikinci perdesi
Biliyorum inandırıcı değilim yüzümde kanla
Üç beş kuruş bozukluk ve birkaç suizanla
Maharetine binaen üç beş satır, birkaç damla
Yaşadığıma dair kalıntılar arıyorum şu anda
Hiçbi' kelime karşılık gelmiyor duruma lakin
Yine de yaramı deşiyorum bi' dak'ka dur ve anla (Dur ve anla)
Hayır, hayır, ne maktulüm ne fail
Hatırlamıyorum adını dahi oturduğum caddenin
Posta kutusu gecikmiş fatura tarihleriyle arkadaş
Bu ne boktan düzen böyle, bu ne boktan bir viraj?
İnanamazsın, yeminle tövbe etse dahi
Kaç defa inandım, bu kaçıncı kez sahi?
Coğrafyam bataklık benim, komşum ölü sinekler
Yarısı gitti, yarısı kaldı; sanırım ölümü bekler
Geceyi perde tanır, adımı sorsa bilinmez
Öyle bi' yerdeyim ki gelseler gelinmez
Tariften yoksun bi' boşluk, şurası cadde şurası mezar
Nasıl bir kayboluş bu? "Dön" desem dönülmez
Sokak boyunca yorgun, kör binalar
Gururum hayli yorgun ancak dik durmamı sağlar
Aynı bardak aynı sofra, ufak bir mağara
Ne ulan insan bi' tek mutsuzken mi ağlar?

[Nakarat]
Isırgan yastık yüzüne talip
Zararı yok, çayımda lityum olsun kâfi
Bu sırrı ifşa etmek ani
Haddim değil, bu kanepe fazlasıyla zalim
Isırgan yastık yüzüne talip
Zararı yok, çayımda lityum olsun kâfi
Bu sırrı ifşa etmek ani
Haddim değil, bu kanepe fazlasıyla zalim

[Verse 2]
Yani elime düşsen bi' dak'ka acımam, orada canını alırım
Yüzünü nerede görsem o dak'ka tarumar tüm eksen
Bu kavga canıma dahi yetse kıpırdamam yerimden
Ta ki sonsuzluk bir anlık çıksa kafamdan o dak'ka kanım kurur
Kanım kurur
Zira işgal ettiğin bu bedene ters bi' durum
Bir kadının oğluyum en fazla
Hayır, kumar oynamam ne davulla ne sazla!

[Nakarat]
Isırgan yastık yüzüne talip
Zararı yok, çayımda lityum olsun kâfi
Bu sırrı ifşa etmek ani
Haddim değil, bu kanepe fazlasıyla zalim
Isırgan yastık yüzüne talip
Zararı yok, çayımda lityum olsun kâfi
Bu sırrı ifşa etmek ani
Haddim değil, bu kanepe fazlasıyla zalim