Verse:
Kayboluş, karanlık bir ütopya ağında
Mistikler yanıldılar Seyit yine kahırda
İhanet döngüsünde kaybolanlar bağırdıkça
Beklenti boşa kutsallar bir o kadar sağırlar
Kara Kaf Dağı'nın zirvesinde kamp kurdum
İçimdeki pislikleri tek seferde hapşurdum
Bordalardan hoyratlık yeniden esiyor
Bilinmezlik bir davula derimi geriyor
Hangi düşü gömdüysem öyle küçül hayat
Öyle sinmiş ki üstüme gören benim sanar
Varoşlarda bir demet çaresizlik tarifi
İsyanın tam yeri yok çocukların talihi
Düzen bu beklicez proleter devrimi
Zenginin gırtlağına çöküpte döndürücez nevrini
Soygunlar olucak çalıcaz litrelerce benzini
Yakıcaz saraylar sönücek gösteriş sevginiz
Suretimde yeşeren o mutluluğu katlettim
Zamanla ölüm bile ciddiyetini kaybetti
Hayatı sor bana bu yolda tonla kolpa var
Bildiklerim zor zamanlı dinleyenler forsa taptı
Zor etaplı kargaşamda çıkışlar yolculuğu
Yeraltı labirentine nakışlarım solculuğu
Penceremde gri şehri sabaha bağlıyorum
Gözlerime mil çektim bu kalbi dağlıyorum
Kuruttuğun kitaplarda ben gibi bi erbab yok
Özgürlük milislerine işleyen bi ferman yok
Yoruldum koşmaktan dinlenicek kervan yok
Dişlerim hala sıkılı dizlerimde derman yok
Sahil boyu sessizlik ibo'nun parkası
Ebedi araf karmaşası perde arkası
Kabzanda başkasının elleri var beyim
Nü fotoğraflar sersemliği ahı serin