Marc Aryan, 14 Kasım 1926 tarihinde Fransa'nın güneydoğusundaki Drôme bölgesinin Valence kentinde dünyaya geldi. Ailesi, önceden Malatya'dan Lübnan'a yerleşmiş, ardından da Fransa'ya göç etmiş Ermeni kökenli bir aileydi. Doğum kaydında adı Henry Markarian olarak geçse de, kayda geçirilmesi tam 9 yıl gecikmişti ve böylece doğum tarihi 1935 olarak görünmekteydi. 7 kardeşin üçüncüsüydü ve ailesi varlık açısından pek de zengin değildi. Henry, içine kapanık ve duygusal bir çocuk olarak büyüdü. Ortaöğrenim yıllarında müzik ve edebiyata ilgi duymaya başladı, ayrıca yabancı dillere karşı doğal bir yeteneği vardı. İlk şiir ve şarkı sözü denemelerine bu yıllarda başladı ve bu süreçte müzik sevgisi ağırlık kazandı. Ancak bu yoğun müzik ilgisi, okuldaki derslerini ihmal etmesine neden oldu ve birkaç kez okuldan uzaklaştırıldı.
1953 yılında, başlangıçta babasıyla çalışmaya başladı, daha sonra ise müziğe olan ilgisini daha ciddi bir şekilde takip etmek amacıyla Paris'e taşındı. Ancak bu dönemde uzun bir hastalıkla mücadele etmek zorunda kaldı. Fiziksel olarak zayıf ve kırılgan olan Henry, doktorların umutsuz bir durum olarak gördüğü bir hastalığı yenmekte kararlıydı. Şehirden uzak, sakin bir yaşam sürerek kendini toparladı. Bu süre zarfında büyük bir azimle çalışarak nota okumayı ve piyano çalmayı öğrendi. Ailesinin yardımlarıyla bir plak dükkânı açtı. Artık müzikten para kazanıyor ve sürekli olarak müziğin içinde yaşıyordu. 1957 yılında, kendi bestelerini yayınlamak amacıyla dükkânını sattı ve Paris'e taşındı. Ancak yapımcılar sürekli olarak onu reddetti ve şarkı sözlerini satabilme konusunda da başarılı olamadı. Bunun üzerine kendi şarkılarını söylemeye karar verdi. “Henry Markarian” adını kullanarak çıkardığı plak, beklenen başarıyı yakalayamadı. Fakat bu durum onu yıldıramadı; “Markal” adını verdiği plak ve dağıtım şirketini kurdu. Daha sonra da ailesinin kökeni olan “Malatya” adını verdi. 1963 yılında bazı müzisyenlerle bir araya gelerek kendi plak şirketi için şarkılar kaydettiler. “Marc Aryan with the Europe Boys and the Aryanes” adını verdikleri bu mini albüm, iyi bir satış grafiği yakaladı ve bu başarı, Brüksel'in önde gelen plak firmalarından biri tarafından fark edilmesine neden oldu. Marc Aryan, bu firmayla önemli bir dağıtım anlaşması imzaladı.
Bu anlaşmanın ardından, Fransa'yı terk ederek Belçika'nın Waterloo şehrine yerleşti. Artık “Henry Markarian” adını bırakmış, kendi soyadından türetilen “Marc Aryan” adını kullanıyordu. 1963 yılının sonlarına doğru her çıkardığı plak hemen liste başı olmaya başladı. “Giorgina” adlı plağı ile birlikte ünlü bir sanatçı olma yolunda önemli adımlar atmıştı. İlk konserini 22 Ağustos 1965'te Belçika'nın Jumet-Hamendes şehrinde verdi. Sadece şarkı sözü yazmakla kalmadı, aynı zamanda teknik stüdyo çalışmalarına da bizzat katıldı. Şarkılarının sayısı az olmasına rağmen, plakları birçok ülkede satıldı ve liste başı oldu.
Dil öğrenme merakı ve yeteneği sayesinde toplamda 9 dil öğrendi. 1966 ve 1969 yıllarında Türkiye'ye konserler vermek için geldiğinde Türkçe öğrendi. Türk besteci ve söz yazarı Fecri Ebcioğlu, Marc Aryan'ın Fransızca bestelerine Türkçe sözler yazarak birçok Türkçe plak kaydetmesine olanak sağladı. Türkiye konserlerinde, Türkçe şarkılara da yer verdi. Kırık ve aksanlı Türkçesi dinleyicilere oldukça sempatik geldi ve plakları sürekli olarak liste başlarında yer aldı. Aynı dönemde, Adamo, Johnny Hallyday, Mina, Sacha Distel, Patricia Carli ve Peppino di Capri gibi birçok Avrupalı şarkıcı da Türkiye'de Türkçe şarkılar seslendirdi. Bu şarkılar, aksanlı bir Türkçe ile söylenerek büyük ilgi gördü.
1969'un sonunda kendi kayıt stüdyosunu kurdu ve “Katy” adını verdiği hit şarkısını burada kaydetti. Bu stüdyo, o dönemde kullanılan gelişmiş kayıt tekniklerini kullanan birçok ünlü sanatçının albüm kayıtlarını gerçekleştirdi. Bunlar arasında Julio Iglesias, Salvatore Adamo, Michel Fugain, Diana Ross, James Brown, Danyel Gerard, gitarist Alexandre Lagoya, Anthony Quinn ve Patrick Hernandez gibi isimler bulunmaktaydı.
30 Kasım 1985 tarihinde, bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Geride yaklaşık 200 beste bırakarak anısını yaşattı. Türkiye'deki ziyaretlerinde “İstanbul” adlı Fransızca bir şarkı bestelemiş ve bu şarkıyı sevdiği Türkiye'ye ithaf etmiştir.
English Bio:
Marc Aryan, who was born on November 14, 1926, in Valence, France, embarked on an extraordinary musical journey that crossed borders and touched countless hearts. With roots tracing back to Armenia, his family migrated from Malatya, Turkey, to Lebanon, and eventually to France, shaping the backdrop of his life. Despite facing challenges in his early years, Aryan’s affinity for music and literature began to flourish during his secondary education. An introverted yet emotionally expressive child, he wrote his first poems and song lyrics at a tender age.
In 1953, Aryan initially joined his father’s business, but later he ventured to Paris with aspirations of pursuing music. Unfortunately, an extended illness posed a significant setback. Determined not to be defeated, Aryan sought refuge in a quiet life away from the city to recuperate. He devoted himself to mastering music, learning to read sheet music and play the piano. With support from his family, he opened a record shop, initiating his journey to earn a living through his musical passion.
Aryan’s determination led him to establish his own record and distribution company under the name “Markal,” later changed to “Malatya” as a tribute to his family’s heritage. Despite initial failures, his persistence paid off when a collaborative mini-album titled “Marc Aryan with the Europe Boys and the Aryanes” gained recognition. This achievement attracted a significant distribution deal, propelling him to relocate to Waterloo, Belgium, saying goodbye to his birth name Henry Markarian and adopting the moniker Marc Aryan.
The late 1960s witnessed Aryan’s rise to fame, with each new release soaring to the top of the charts. Songs like “Giorgina” solidified his status as a renowned artist. His musical prowess extended beyond lyrics and vocals; he actively participated in studio work, showcasing his technical expertise.
Aryan’s thirst for languages led him to master nine languages, including Turkish during his visits to Turkey in 1966 and 1969. He charmed Turkish audiences with Turkish versions of his hits, making his distinct accented Turkish endearing to listeners. His impact was so profound that fellow European artists like Adamo and Sacha Distel followed suit, singing in accented Turkish.
Establishing his recording studio in 1969, Aryan continued to create musical gems, such as the international hit “Katy.” His studio hosted renowned artists like Julio Iglesias and Diana Ross, demonstrating his innovation in recording techniques.
Tragically, Marc Aryan passed away on November 30, 1985, due to a sudden heart attack. His legacy includes nearly 200 compositions, a testament to his indelible mark on the music world. His ode to Turkey, “Istanbul,” remains a cherished gift to the nation he admired.
Marc Aryan’s life journey exemplifies the power of determination, resilience, and a profound love for music that transcends language and borders.
Marc Aryan's first album Fecri Ebcioğlu Vol. 2 released on Wed Mar 17 2010.
The most popular album by Marc Aryan's is Fecri Ebcioğlu Vol. 2
The most popular song by Marc Aryan's is Kalbin Yok mu
Marc Aryan's first song Kalbin Yok mu released on Tue Jan 01 2008.